top of page

Teknolojik Ham Maddelerin Yeryüzündeki Dağılımı


İçindekiler:

 

1. Teknolojik Ham Maddeler

1.1 Metal ve Alaşımların Yeryüzündeki Dağılımı

1.2 Plastiklerin Yeryüzündeki Dağılımı

1.3 Lityum-İyon Bataryaların Yeryüzündeki Dağılımı

1.4 Enerji Kaynaklarının Yeryüzündeki Dağılımı

2. Kaynakça



1.     Teknolojik Ham Maddeler:

 

Teknolojik ham maddeler, teknolojik araçların üretimi aşamasında kullanılan ve tasarlanan ürünün elde edilmesine katkıda bulunan bileşenlerdir. Genellikle doğal kaynaklar aracılığı ile elde edilen bu maddeler, kullanılabilir duruma gelmek adına farklı üretim yöntemleriyle işlenerek dönüştürülebilir veya doğal olarak gördükleri işlevi koruyabilir. Oldukça çeşitli olan ve birkaç temel kategoriye ayrılabilecek teknolojik hammaddeler; endüstriyel üretim süreçleri, otomotiv sektörü, elektronik aletlerin yapımı, enerji üretimi gibi birçok alanda kullanılmaktadır.




1.1  Metal ve Alaşımlar

 

Alüminyum, demir,  bakır, çelik, nikel, titanyum gibi metaller ve bu metallerin alaşımları birçok teknolojik endüstriyel üretim sürecinde kullanılır. Özellikle de otomotiv sektöründe araç parçalarının üretiminde kullanılmakta olan bu metaller, darbelere karşı sağlamlıkları ve zamanla gerçekleşen aşınmalara karşı dayanıklılıkları ile öne çıkmaktadırlar. Ayrıca, elektronik cihazların ve makinelerin üretiminde de aktif olarak kullanılmaktadırlar.

 

Genellikle otomobiller, inşaat malzemeleri, ambalajlar, elektrik kabloları gibi teknolojinin pek çok ürününde karşılaşılan alüminyum; en fazla Güney Amerika'da bulunmakla birlikte rezervlerinin %29’unu Brezilya oluşturmaktadır. Bu alanda Brezilya’dan sonra en fazla rezerve sahip olan ülke %22 ile Gine’dir. Dünya genelinde yüksek önem taşıyan diğer alüminyum üreticileri arasında ise Avustralya, Çin ve Hindistan bulunmaktadır.

 

İnşaat, otomotiv, konstrüksiyon, demiryolu, gemi üretimi, savunma sanayi başta olmak üzere Sanayi Devrimi sonrası dönemde en çok kullanılan teknolojik ham maddelerden biri olan demir rezervlerinin %23’ü Avustralya, %17’si Brezilya ve %15’i Rusya’da bulunmaktadır. Ayrıca Kanada, Çin ve Hindistan yoğun miktarda demir üretimi gerçekleşen başlıca ülkelerdendir. Demire benzer alanlarda kullanılması ile birlikte demirin bir alaşımı olan çelik de temel olarak bu coğrafyalarda üretilmektedir.

 

Bakır; elektronik ürünler, otomotiv, enerji iletimi (kablolar), ısı tesisat ve tıbbi malzemelerde yoğun olarak kullanılmakla birlikte dünyada en çok Şili’de bulunmaktadır. En büyük bakır üreticisi olarak öne çıkan Şili’de dünya bakır rezervinin yaklaşık olarak %27’si yer almaktadır. Diğer önemli bakır rezervlerine sahip ülkeler arasında ise Peru, Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avustralya bulunur.

 

Petrokimya, havacılık, nükleer enerji santralleri, paslanmaz çelik üretimi gibi alanlarda görülen nikel rezervlerinin büyük bir bölümü Endonezya (%23), Rusya (%15) ve Avustralya (%11) gibi ülkelerde bulunmaktadır. Kanada, Filipinler ve Yeni Kaledonya ise en çok nikel üretimi gerçekleşen diğer ülkelerdir.

 

Titanyum ise uzay endüstrisi, havacılık, denizcilik, tıbbi implantlar, savunma sanayi gibi alanlarda kullanılarak büyük oranda Avustralya, Güney Afrika ve Kanada gibi ülkelerde üretilmektedir. Bu ülkeler dünya titanyum rezervinin yaklaşık olarak %80’ine sahiptir.




1.2  Plastikler

 

Teknolojik aletlerin yapımında, kolay şekil verilebilmesi ve üretimin sonunda istenilen sertlikte tutulabilmesi avantajları ile fazlaca işlevsel olan plastik; Akrilik plastik (PMMA), Polikarbonat plastik (PC), Polietilen (PE) plastik, Polipropilen (PP) plastik, Polietilen Tereftalat (PET) plastik ve Polivinilklorid (PVC) plastik gibi pek çok türünün bu alanda aktif olarak kullanılmasıyla öne çıkmaktadır.

 

Akrilik plastik (PMMA) kamera lenslerinde, dokunmatik ekranlarında ve bazı dış kaplamalar aşamalarında kullanılmaktadır. Dayanıklı, şeffaf ve aşınmaya karşı dirençli nitelikte olan PMMA’nın üretimi yoğunlukla Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Almanya, Çin Tayvan ve Güney Kore gibi ülkelerde gerçekleşmektedir.

 

Polikarbonat plastik (PC) Telefon ve bilgisayar kasalarının bazı kısımlarında, çeşitli düğmelerde ve koruyucu kapların yapımında kullanılmaktadır. Darbelere karşı dayanıklı olan bu madde de Çin, ABD, Almanya, Japonya, Tayvan ve Güney Kore gibi ülkelerin öncülüğünde üretilmektedir.

 

Polietilen (PE) plastik ise telefon kılıflarında, teknolojik aletlerin kablolarında ve çeşitli elektrikli aletlerin iç bileşenlerde yaygın olarak görülmektedir. Suya dayanıklı olmakla birlikte fazlaca yumuşak ve esnek olan bu madde en çok Suudi Arabistan, Çin, Brezilya ve Kuzey Amerika coğrafyasında üretilmektedir.

 

Polipropilen (PP) plastik teknolojik aletlerin batarya kapaklarında ve bazı koruyucu nitelik gösteren iç bileşenlerin yapısında kullanılmaktadır. Kimyasal direnci yüksek olan bu plastik türü aynı zamanda hafif ve dayanıklıdır. Son yıllarda endüstriyel politikaları gereği Avrupa Birliği ülkelerinin büyük bölümünde fazlaca üretilen bu madde; yoğunlukla Doğu Asya ülkelerinde ve ABD’de üretilmekte ve kullanılmaktadır.

 

Polietilen Tereftalat (PET) plastik dokunmatik ekran koruyucularında, kablo imalatında ve diğer plastik türlerinde de olduğu gibi yine iç bileşenlerin yapımında aktif olarak kullanılmaktadır. Darbelere karşı dirençli ve sert yapıda olan bu madde Avrupa Birliği üyesi konumundaki ülkeler başta olmak üzere diğer türlerin imalatında da öncülüğü üstlenen ABD, Hindistan, Çin, Tayvan gibi ülkelerdeki endüstriyel faaliyetler aracılığı ile elde edilmektedir.

 

Son olarak elektriği yalıtıcı nitelikte, esnek ve dayanıklı bir madde olan polivinilklorid (PVC) plastik; yoğunlukla kablo imalatı ve konjektörlerde kullanılır. Diğer tüm plastik türlerinde olduğu gibi PVC de en çok ABD, Çin ve Hindistan’dan üretilir.




1.3  Lityum-İyon Bataryalar

 

Kimyasal bir süreç aracılığı ile elektrik enerjisini depolayabilen elektrik bataryaları; akıllı telefonlar, bilgisayarlar, televizyonlar başta olmak üzere pek çok elektrikli aletin çalışmasını sağlayan temel ham maddesi olarak işlem görmektedir. Çin, dünyanın en büyük lityum-iyon batarya üreticisi konumundadır.  Dünyadaki üretimin yaklaşık olarak %50’sini gerçekleştiren ülkede birçok büyük lityum-iyon batarya üreticisi şirket bulunmaktadır ve lityum cevheri rezervleri açısından oldukça zengindir. Güney Kore ise üretimin yaklaşık olarak %20 ila %25’ini karşılayarak lityum-iyon batarya teknolojisinde lider ülkelerden biridir. Samsung SDI, LG Chem ve SK Innovation gibi yüksek değerlemelere sahip Güney Koreli şirketler, bu alanda dünya pazarında önemli bir paya sahiptir. Lityum-iyon batarya üretiminde önemli başarılara ulaşmış bir diğer ülke ise Toshiba, Sony ve Panasonic gibi şirketlerle öne çıkan Japonya’dır. Japonya, dünyadaki lityum-iyon pillerin %10’undan fazlasının üretim sürecini gerçekleştirerek bu alanda üçüncü sıradadır. Doğu Asya ülkeleri dışında bu alanda yüksek pazar payına sahip olmasıyla öne çıkan tek ülke ise General Motors, Tesla, Johnson Controls gibi şirketleri aracılığıyla bu alanda sürekli olarak gelişen ABD’dir. Günümüzde, dünyadaki üretimin yaklaşık olarak sadece %5-6’sını oluştursalar da gelecekte bu payın fazlaca artacağı öngörülmektedir. Bu alanın temelini oluşturarak dünya ihtiyacının %90’ını karşılayan Çin, Güney Kore, Japonya ve ABD haricinde ise Avrupa’da üretimi yaygınlaştırmak adına çeşitli projeler yürütülmektedir.




1.4  Enerji Kaynakları

 

Teknolojik alet ve araçların işlevselliğini sağlaması ve sistemini harekete geçirmesi adına çeşitli enerji kaynaklarına ihtiyaç duymaktadır. Bu noktada petrol, kömür, doğal gaz, uranyum gibi kaynaklar; enerji üretim sürecinde ve teknolojik araçların yakıtı olarak kullanılabilen teknolojik ham maddelerdir. Yenilenemez enerji kaynakları olarak nitelendirilen bu maddeler, az bulunduklarından dolayı bulundukları coğrafyanın sosyo-ekonomik düzlemini doğrudan etkileyerek burada yaşayan insanların yaşam standartlarını geliştirmektedir.

 

Dünyadaki petrol rezervlerinin %48’i Orta Doğu coğrafyasında bulunmaktadır. Bu bölgede, rezervin %22’sini oluşturarak Suudi Arabistan öne çıkmakla birlikte onu %7 ile Kuveyt, %6 ile Birleşik Arap Emirlikleri takip eder. Bu bölgede petrol ticareti fazlaca gelişmiştir ve özellikle, petrol rezervlerinin %16’sına sahip olan ancak daha fazlasına ihtiyaç duymakta olan ABD’ye yüklü miktarda satışlar gerçekleşir. Buna bağlı olarak bölge halklarının ekonomik durumu daha güçlü hale gelmiş ve birbirinden uzak bu iki coğrafyadan küresel enerji yatırımcıları ve ortak şirketler ortaya çıkmıştır. Bu ülkelerin yanı sıra dünya rezervlerinin %18’ini Venezuela, %10’unu Kanada ve %6’sını Rusya oluşturmakta ve küresel ölçekte pek çok ticari anlaşma gerçekleştirmektedirler.

 

Petrol’ün yanı sıra, özellikle 21. yüzyılda teknoloji üzerinde kullanımı fazlaca artan uranyum ise en çok dünya rezervlerinin %29’una sahip olan Avustralya’da bulunmaktadır. Bu alanda Avustralya’yı tüm rezervlerin %13’üne sahip olan ve üretim-işleme aşamalarında çalışmalarını her geçen gün geliştiren Kazakistan takip etmektedir. Kanada ve Rusya ise her biri rezervlerin %9’una sahip olmasıyla bu alandaki çalışmalara olan yatırımı artırmayı hedeflemektedir.

 

Petrol ve uranyum kadar kullanımı güncel ve pratik olmayan kömür ise en çok dünyadaki rezervlerin %22,8’ine sahip olan ABD’de bulunur. Temel ve yaygın kömür üretimi ve kullanımında ABD’yi, % 15,1 ile Rusya ve %14,8 ile Çin takip etmektedir. Diğer bir yaygın enerji kaynağı olan doğalgaz ise en çok rezervlerin yaklaşık %20’sinin bulunduğu Rusya’da bulunur. Rusya’yı %17,2 ile İran ve %12,8 ile Katar takip etmektedir. Doğalgaz da petrol gibi yoğunlukla Orta Doğu ve Orta Asya coğrafyalarında bulunmaktadır.




Kaynakça:

 

Rezerv, Ü. Çizelge 1—Gelişmekte Olan Ülkeler Açısından Rezervlerin Bölgesel Dağılımı.

AKENGİN, H., & PAMUK, N. U. Birleşik Arap Emirlikleri’nde Petrol Gelirlerinin Yerleşmeye Etkisi. on Management and Social Sciences, 100.

Demirarslan, S. İ. B. E. L. (2009). Plastik Malzemenin Özellikleri ve İnşaat Sektöründeki Kullanım Yerleri. KOÜ–KMYO, Trabzon.

Ali, K. O. Ç., YAĞLI, H., Yıldız, K. O. Ç., & Uğurlu, İ. (2018). Dünyada ve Türkiye’de enerji görünümünün genel değerlendirilmesi. Mühendis ve Makina, 59(692), 86-114.

YILMAZ, H. (2016). ORTADOĞU’NUN JEO-EKONOMİK ÖNEMİ VE ABD’NİN ORTADOĞU POLİTİKASININ EKONOMİK NEDENLERİ. Tesam Akademi Dergisi3(1).

Altay, H., & Nugay, U. (2013). Orta doğu bölgesi enerji kaynaklarının 21. yüzyıl dünya ekonomisi için stratejik önemi. Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 6(3), 1-35.

bottom of page