Persepolis Kitabında Dinin Eğitim Üzerindeki Etkisi
- Ecrin Başaran
- 1 Oca 2023
- 3 dakikada okunur
Din, insanların inançlarına aracılık eden bir yapıdır. Din, insan yaşamı üzerinde yaptırımı olan ve toplumların yaşayış biçimini düzenleyen bir etkiye sahiptir. Yönetim biçimini dinin doğrultusunda uygulayan devletler halkını da bu uygulamalar üzerinden yönetmeye çalışır. Bu yönetme biçimi ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitim alanında etkisini gösterir. Bu düzenlemelerin arasında eğitimin de bir rolü vardır. Eğitim, belli bir bilim dalında, belirlenen bir konuda bilgi ve beceri kazandırma işidir, ilk eğitim ailede başlar, daha sonra okulda devam eder. Eğitimin insanı yetiştirme sanatı olduğuna dair tanımlamalar mevcuttur. İnsan, yetiştiği bölgedeki insanların kültürleri ve inançları ile şekillenir. Hükümet halkın inançlarına saygı duymadığı noktada kendi yönetimi doğrultusunda yaptırımlar uygular. Böyle bir ortamda düşünce özgürlüğüne de kısıtlamalar getirir. Bu bağlamda düşünüldüğünde devrimden önce İran’da gelenekselleşmiş medrese eğitimi görülmekteyken yaşanan bazı askeri ve siyasi yıkımlar sebebiyle modernleşme süreçlerine girildiği görülmektedir. Bu süreç içerisinde medreselerin ve modern okulların açılması yaygınlaşmıştır. İslam Devrimi’nin gerçekleşmesinden sonra eğitimde modernleşme yolunda olan İran, merkezinde dini yapıyı benimseyen bir eğitim sistemine geçmiştir. Bu bağlamda örnekleri görülen Persepolis eserinde dinin eğitim üzerindeki etkisi incelenmiştir.
Persepolis kitabının ilk sayfasında yer alan bir yazıda henüz on yaşındaki çocuklara okula giderken türban takma zorunluluğu getirildiğinden bahsedilmiştir. “1979 Yılında İran’da bir devrim oldu. Sonradan adına “İslam Devrimi” denildi. Ardından o yıl, okullarda türban takma zorunluluğu getirildi.” ( Persepolis, 2022: 7) Devrim öncesinde olmayan bir zorunluluk devrim sonrası getirilmiş olup bazı şeylerin değişmeye başladığı bir döneme girilmiştir. Bu değişikliklere örnek olarak devrim öncesinde Fransız okulunda, kız ve erkek öğrenciler bir arada laik bir eğitim görmekteyken devrim sonrasında kız öğrenciler kendilerini türbana girmiş ve erkek arkadaşlarının yanından ayrılmış olarak buldular. Kültür devrimi adı altında yapılan bu değişimlerle on yaşındaki çocukları bile manipüle ederek düşüncelerini değiştirebileceklerini düşünmüşlerdir. Başka bir deyişle dini kullanarak öğrencileri etkileyip kendi yanlarına çekmeye çalışmışlardır. Devrimin yapılmasından kısa bir süre sonra öğrencileri manipüle etmenin başka bir yolu olan, ders kitaplarına kralı sevmelerini, onu tanrının seçtiğini anlatan yazılar koymuşlardır. Devrimden önce de din vardı ancak herkesin dini, inancı kendi istekleri doğrultusundaydı ancak devrimden sonra “tanrı” olarak gördükleri kral, tüm halkın kendi inancını desteklemesini istemiş ve zorlamıştır. Bu zorlamaları sadece orta yaşlı insanlarda kalmayıp genç yaştaki insanlarda da geçerli olmaya başlamıştır. Ders kitaplarında kendinden ve dininden bahsetmek, henüz on ile on dört yaş arasındaki çocuklara bile türban takma zorunluluğu getirmek gibi birçok manipüle etme yollarını denenmiştir. Kız çocuklarına getirilen zorunluluktan sonra erkek çocuklarına plastikten yapılmış bir anahtarın cennetin kapısının anahtarı olduğunu söyleyerek onları daha on üç yaşındayken askere göndermeye çalışmışlardır. “Çocukları yoksul denilebilecek muhitlerden topluyorlar. Onları öncelikle öteki dünyanın bir oyun parkından bile daha eğlenceli olduğuna ikna ediyorlar. Sonra marşlarla kendilerinden geçiyorlar.” (Persepolis, 2022: 108) Bu bağlamda onları manipüle edip on üç yaşında askere göndermektedirler. Kitapta bulunan bir resimden yararlanarak Marji’nin tanrıyı erkek olarak gördüğü anlaşılmaktadır. Bunun sebebi olarak ders kitaplarına kralın tanrı olduğunu söyleyen yazılar konulması olduğu söylenebilmektedir.
Kitaptan dinin eğitim üzerindeki etkisine bir başka örnek olarak üniversitelerin kapatılması verilebilir:
“Eğitim sistemi ve hangi seviyede olursa olsunlar okul kitaplarında yer alan bilgiler birer çürümüşlük örneğidir. Çocuklarımızın islam’ın yolundan ayrılmalarına neden olmaması için tüm bunların yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle üniversiteleri bir süreliğine kapatıyoruz. Geleceğin emperyalistlerini yetiştirmektense hiç öğrenci olmaması daha iyidir.”
( Persepolis, 2022: 80)
Kitabın ilk bölümlerinde henüz kitaplar istedikleri gibi düzenlenmeden önce, hükümet ders kitaplarının içeriklerinin kendilerine uygun olmadığını düşünmekteydi ve bu bağlamda içeriklerinin kendi istekleri doğrultusunda hazırlayana kadar üniversitelerin kapatılmasının kendi gelecekleri için daha uygun olduğunu düşündükleri için geçici bir süre üniversiteleri kapatmaya karar vermişlerdir. Öğrencilerin düşünceleri kendi istedikleri şekilde olmadığı takdirde üniversiteleri kapatmaya karar vermişlerdir. Çocuklar çevresinden ve ailesinden duyduğu işkence sohbetlerini daha yaşları küçük olduğu için algılayamıyorlar ve dalga geçiyorlardı. Lâkin bunu yaptıkları zaman müdüre hanım velilerini okula çağıracaklarını, okuldan bir hafta uzaklaştırma alacaklarını söylemiştir. (Persepolis, 2022: 104-105) “Sanırım bu kadar isyankâr olmamızın sebebi, bizim kuşağın daha önce laik okullarda eğitim görmüş olmasıydı.” (Persepolis, 2022: 105) Bir yandan da kendilerinin haklı olduklarını düşünmektedirler. Onlardan önceki, devrim öncesi öğrencileri ders aralarında saçları açık istedikleri gibi oyun oynayabiliyorlarken devrim sonrası Marji’nin de okuduğu dönemdeki öğrenciler türbanlı, istediği gibi oyun oynayamayan, günde birden fazla kez kavga eden çocuklar haline gelmişlerdir. Bu bağlamda yaşadıkları bu sorunlarla oyun oynayarak baş etmeye çalışmaktadırlar ancak öğretmenler ve devlet tarafından mümkün bırakılmamaktadır.
Sonuç olarak eseri değerlendirdiğimizde hükümet, İslam Devrimi’ni bahane ederek öğrencileri ve gençleri kendi istekleri doğrultusunda eğitirken eğitim ve öğretim kitaplarından, öğretmenlerin ideolojilerinden faydalanmıştır. Kitapları kendi istekleri doğrultusunda denetleyemedikleri dönemde de geleceğin emperyalistlerini yetiştirdiklerini düşünerek üniversiteleri bir süre kapatma gereğinde bulunmuşlardır. Kitapları düzenledikten sonra zaten türbanlı ve istediği gibi oyun oynayamayan çocukları kitaplarda yazan bilgilere göre eğitmişlerdir. Rejim değişikliğini bahane edip dini kullanarak eğitimde manipülasyon yapmışlardır. Bu bağlamda devletin çıkarlarına uygun düşünceyi genç nüfusa kabul ettirmek amacıyla eğitimi kullandığı çıkarılmaktadır.
Kaynakça:
Domazeti, R. (2018) “İran'da Eğitim: Batı Eğitim Mirasından Devrimci Eğitime”, Araştırma 76, İNSAMER.
Satrapi, M. (2022). Persepolis. Ankara: Panama Yayınları.