Osmanlı-Fransız İttifakı Nedir?
- Hilal Duru Kızılok
- 28 Kas 2022
- 2 dakikada okunur
Fransa Avrupa’nın batısında bulunan bir Akdeniz ülkesidir. Osmanlı ise Asya’nın batısı ve Avrupanın doğusunda bulunan ve Afrika’da da toprağı olan kıtalar arası köprü görevi gören bir imparatorluktu. Aynı zamanda Türk- Fransız ittifakı olarak da adı geçen Osmanlı- Fransızı ittifakı 1536 yılında o dönemin Fransa kralı 1. François ve Osmanlı hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman tarafın oluşturulan bir ittifaktır. Bir Hristiyan ve hristiyan olmayan iki imparatorluk arasında ideolojik olmayan ilk diplomatik müttefiklik bu iki imparatorluk arasında yapılan ittifaklıktır. Bu ittifakın kimi zaman stratejik olabildiği gibi kimi zaman da taktiksel bir ittifak olmuştur.
Bu ittifak aynı zamanda Fransa’nın kurduğu en önemli ilişkilerden biridir. Bu ilişki 1553 yılında yani Fransa'nın kralını 2. Henry olduğu dönemde, Fransız- Osmanlı ittifakı tarihini en ışıltılı zamanları olmuştur. Hristiyan dünyası için çok büyük ses çıkaran bu ittifak için 1947 yıllarında tarihçi ve diplomat olan Carl Jacob Burckhardt “Zambak ve Hilal’in günahkar birlikteliği.” denilmiştir. Ayrıca yaklaşık 2 yüzyıl kadar bir süredir Türk kültürü ve sanatlarından etkilenen Batılılar bu etkilendikleri şeyleri taklit ederek Turquerie adında bir akım ortaya çıkarmışlardır. Bu ilişkinin kurulduğu ilk dönemleri ittifak Osmanlı’nın lehine olsada bu birlikteliğin ilerleyen dönemlerde Fransa’nın lehine olacak şekilde değişmiştir.
Bunun yanında bu ilişkiler Asya- Fransa ilişkileri için de olumlu bir etki olmuştur. Yaklaşık olarak 250 yıl süren bu ilişkiyi sonlandıran olay ise o dönemde Osmanlı’nın yönetimi olan Mısır 1798’de Fransız general Napolyon Bonapart tarafından işgal edilmesi sonucunda sona ermiştir. Ancak Fransa Mısır’a yaptıkları işgallerden sonra Osmanlı ile aralarındaki ittifakın bozulmasına neden olduktan sonra Bonaperte tekrardan Osmanlı ile Fransa’nın ilişkilerin düzene sokmaya çalışmıştır. Ve Milli Mücadele döneminde Adana ve çevresini işgal etmiş olsa da o toprakları kaybettikten sonra geri çekilirken Türk ordusuna gerek silah gerekse de para açısından yardım etmiştir ve bu yardım milli mücadelenin başarılı olması açısından önemli bir yeri vardır. Yani Türk- Fransız ilişkileri günümüzde de olduğu gibi tarih boyunca sürekli olarak belirli olaylar nedeni ile inişler ve çıkışlar yaşamışlardır.
Bu ittifak sürecinde gerek bu kadar sürebilmesinde gerekse de iki devlet arası ilişkilerde elçiler ve elçiler arasındaki ilişkilerin çok büyük önemleri vardır. Örneğin 1532 yılının ortalarına doğru Kanuni Sultan Süleyman ve Fransa elçilerinden biri olan Antonio Rincon ile bir görüşme yapmıştır. Bu görüşme sırasında Fransa elçisi Kanuni Sultan Süleyman’a dört kıtayı da temsil eden 4 katlı bir taç hediyesi vermiştir. Fransız elçisi Antoni ise o süre boyunca kaldığı kamp hakkında çok güzel söylemlerde bulunmuştur. Söyledikleri sözler şu şekildedir: “Şaşırtıcı bir düzen, tüccarlara ve hatta kadınlara karşı bile en ufak bir şiddet yok. Rahatça herkes bir Avrupa şehrine gelip gider gibi gidebiliyor. Hayat Viyana'daki kadar rahat ve güvenli. Adalet çok iyi sağlanıyor sanki Türkler Hristiyan, Hristiyanlar Türk olmuş.” (Fransa-Osmanlı Ittifakı, 2022)
Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman döneminde Fransa’nın elçisi Lafore aracılığı ile ilk Osmanlı- Fransız ticaret anlaşması yapılmıştır. Bunun yanında Fransa 17. yüzyılın ilk yarısından sonra ve 18. yüzyılın başlangıçlarına kadar Akdeniz’de bulunan ticari kayıplarını kapatmak ve ayrıcalıklar kazanabilmek için İstanbul’a Fransız elçileri göndermişlerdir. Ve Fransa, elçileri aracılığı ile Osmanlıdan kendi yararlarına pek çok anlaşma yapmış ve ayrıcalıklar kazanmışlardır. Fransız elçilerinin Fransa açısından Osmanlı üzerinde pek çok hakka sahip olmasını sağlayan kapitülasyonlarda da pek çok etkileri vardır.