Orhan Pamuk’un Sessiz Ev Eserinde Batılılaşma Sürecinin Jenerasyon Odaklı Analizi
- Ecem Naz İbişler
- 2 Oca 2024
- 3 dakikada okunur
Batı’nın Doğu’ya görece üstün olduğu kabul edilip, bu üstün uygarlığa öykünmek olarak tanımlanan Batılılaşma, Orhan Pamuk’un Sessiz Ev eserinde jenerasyon ile bağlantılı gösterilir (Erol 100). Bağlantının nedeni iki olgunun da; toplumun bilhassa gençlik dönemlerinde tanıklık ettiği olaylar, dönemin eğitim düzeyi, medyada yansıtılan unsurlar sonucunda değişkenlik göstermesidir. Bu makalede Batılılaşma-jenerasyon bağlantısının düşünsel ve hareketsel düzlemde tutarlılığı incelenilecektir.
Sessiz Ev eserinde Batılılaşmak kişi-jenerasyon dışında düşünce ve hareket boyutunda da farklılık göstermektedir. İlerleyen kuşağın temsilcisi Selâhattin, “...seninle gezelim, derdi, kusura bakma, burada tıkışıp kaldım, seni hiçbir yere götüremiyorum, ansiklopedim beni çok yoruyor, vaktim hiç yok diye ben Doğulu bir despot erkek gibi davranmak istemem, karımı eğlendirmek ve mutlu kılmak isterim...” (Pamuk 44) cümlesinde; Doğu ilişkilerini yerip kendisini bu kalıbın dışında tutmuştur fakat “Evet, Allah yok, Fatma, bilim var artık. Allah'ın öldü senin, budala kadın!” (Pamuk 25) türevindeki söylemleriyle düşünce yapısının kendisini ayrı tuttuğu “Doğulu bir despot erkek”ten farklı olmadığını göstermiştir. Kayıp kuşağın temsilcisi Fatma Hanım’da ise düşünce yapısının “yarı çıplaklara bak Allahım, plajın içinde, bakma Fatma, o ne gürültü öyle, hepsi üstüste altalta, bak senin sevgili cehennemin yeryüzüne indi Selâhattin,” (Pamuk 55) ile batılılaşmadan çok geleneksel yönde olduğu gözlemlenmektedir; “...Erkeklere çok sormamak gerektiğini anlatıyordu, merak kediler içindir, peki baba, zaten biliyorum, ben sana bir kere daha söyleyeyim de kızım, elini de öyle koyma, bak tırnaklarını da ısırma artık kaç yaşındasın, peki baba sormam, sormayacaksın, sormadım...” (Pamuk 20) ve benzeri söylemler hareketsel yapıyı desteklerken düşünce yapısını da destekler niteliktedir. İki edinim arasında batılılaşma kapsamında fark gözlemlenmemektedir, iki edinim de batılılaşmadan uzak konumdadır. Muhteşem kuşağın temsilcileri Doğan ve Gül’ün kitapta görece yer edinememesinden kaynaklı bahsedilen karakterler için batılılaşma konusunda yorum yapmak doğru bir eylem olmaktan uzaktır. Faruk, Recep ve İsmail; sessiz kuşağının temsilcileridir. Eserde de Recep ve Faruk karakterlerinin Fatma Hanım ile ikili ilişkilerine bakıldığında görüldüğü üzere, kuşak otoriteye bağlılık göstermektedir: “Büyükhanım'ın seslendiğini işitince hemen kalktım, merdivenleri koşa koşa çıktım.” (Pamuk 246) cümlelerinde görüldüğü üzere Recep, Fatma Hanım’ın diğer bir deyişle otoritenin her bir isteğini yerine getirmektedir; kişilerin bilinci
açısından irdelendiğinde ise bulguya karşıt düşen bir olgu görülmemiştir. Otoriteye bağlılıktan kaynaklı, otorite batılılaşma çabasına girmediği sürece kişiler hali hazırda bulundukları konumdan farklı bir noktada bulunmayacaktır, bu sebeple kişi bazında batılılaşma hakkında yorum yapmak doğruluktan uzaktır. Bebek patlaması kuşağının temsilcileri olan Nilgün ve Hasan karakterlerinin ortak özelliği, her ne kadar farklı yollardan da olsa, toplumu kurtarma çabasıdır. Yolların ahlaki konumu tartışmaya açık olsa da, “Neyi gördün?’ diye bağırdı ve bir adım yaklaştı. ‘Gazeteyi. Cumhuriyet okuyordu. Her gün bakkaldan Cumhuriyet alıp okuyor.” (Pamuk 151) kuşağın Nilgün’ün temsil ettiği seküler tarafın Batılılaşma edinimine sahip olduğunu gösterirken; “Ülkücü Yıldırım Harekâtı şu anda sonuçlanmış bulunuyor, Tunceli ve serhat şehrimiz Kars'taki en son kızıl direnme yuvalarını da ezdiğimizi şu anda öğrenmiş bulunuyorum, Ülkü Cenneti artık bir düş değildir arkadaşlar, Türkiye'de yaşayan tek bir komünist kalmamıştır”dan görüldüğü üzere kuşağın Hasan’ın temsil ettiği ülkücü tarafın Batılılaşma ediniminden uzak olduğunu gösterir. Eserdeki diğer kuşak ise X kuşağıdır, kuşağın temsilcisi Metin’dir. Metin, Batılı’dan çok Batı hayranıdır. "Onlar gibi azla yetinecek biri değilim. İğreniyorum bu ahmaklar ülkesinden! Amerika'ya gideceğim. Para gerek. Anlıyor musunuz?" benzeri söylemler ile verilmek istenen de budur. Kendisinin Batı hayranı olmasına karşın, hareketleri Batılı edinimlerinden uzak seyretmektedir.
Bahsedilen tüm olgular göz önünde bulundurulduğunda jenerasyonların Batılılaşma konusunda farklı düşünceleri ve hareketleri olduğu görülmüştür. Jenerasyonlardan bazılarının kendi arasında da ayrım gösterdiği gözlemlenmiştir, Hasan ve Nilgün’ün aynı kuşakta olmasına karşın Batılılaşma konusundaki görüşleri farklı olması bunun bir örneğidir. Bazı kuşaklar ise düşünce ve davranışta Batılılaşma konusunda fark göstermemektedir, bunun bir örneği ise Fatma Hanım’dır.
Kaynak Listesi:
Erol, Sedat. Orhan Pamukun romanlarının tema bakımından incelenmesi. MS thesis. Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014.
Pamuk, Orhan, and Robert Finn. Sessiz ev. Iletişim, 1994.