top of page

Fahrenheit 451: Clarisse ve Faber Karakterlerinin Geçmiş ve Gelecek Bağlamında İncelenmesi

Distopik romanlarda ele alınan konu genellikle modern toplumun değişimi ve toplumu bekleyen kötü gelecek uyarısı olmaktadır. Bu geleceğin temelinde teknolojinin sosyal değişim üzerine yaptığı etkiler yatmaktadır. Modern distopik romanlarda kurgulanan olaylar teknoloji ile değişen birey, etkilenen halk ve tüm olayların başındaki totaliter sistem etrafında gelişmektedir. Bu kurgu ile anlatılmak istenen gelecek kaygısı, romanda geçen zaman ile yazıldığı zamanın benzerlikleri ya da yazıldığı dönemdeki kaygıların gelecek zaman olarak kurgulanması gibi farklı şekillerde ele alınabilir. Bu distopik eserlerden biri olan Fahrenheit 451 eserinde ise gelecek kaygısı Clarisse ve Faber karakterleri üzerinden okuyucuya aktarılmıştır. Guy Montag, her iki karakter ile doğrudan bağlantısı olan totaliter sistemin bir devlet çalışanıdır. Faber eserde geçmişi, Clarisse ise geleceği temsil etmektedir. Bu makalede Montag’ın Clarisse ve Faber karakterleriyle etkileşimi bu iki zaman dilimi bağlamında incelenecektir.

 

Ray Bradbury, Clarisse karakterini Son Yaya adlı öyküsündeki Leonard Mead karakterinden esinlenerek oluşturmuştur. Son Yaya eserinde teknoloji ile bütünleşmiş ve televizyon karşısından ayrılmayan insanların aksine sokakta yürüyüşe çıkan Leonard Mead, Fahrenheit 451 eserinde doğa ile zaman geçiren ve toplumdan dışlanmış Clarisse karakteri olarak anlatılmaktadır. Clarisse McClellan, Fahrenheit 451 kitabında Guy Montag’ın köşeyi dönmesi ve kızı fark etmesi ile okuyucuya tanıtılır. Köşeyi dönme hareketi ile Montag’ın ilerleyen zamanlarda bir değişim yaşayacağı önceden belirtilir.


“‘Espri yapmadığım halde gülüyorsun ve anında yanıt veriyorsun. Sana ne sorduğumu durup düşünmüyorsun hiç.’Montag yürümeyi kesti. Kıza bakarak, ‘Sen cidden tuhafsın,’ dedi.” (Bradbury, 2022:28). Alıntıdan hareketle, Clarisse’in diğer insanlardan farklı olarak düşünüp sorguladığı anlaşılır. Teknoloji ile gözleri bürünmüş olan toplum gibi olmaktansa doğa ve dünya ile iç içe olduğu fark edilmektedir. Romanda genç, enerjik ve mutlu bir karakterdir ve mutluluğunun sebebi diğer insanlar gibi sistemin teknoloji hipnozu değil, gerçek dünya ile bağından gelmektedir. Bradbury, Clarisse karakterinin dünyaya bakış açısı ve toplumdan farklılığı ile distopya içerisinde bir ütopya yaratmıştır. Bu sebeple Clarisse karakteri romanda umudu ve parlak geleceği temsil etmektedir. Bu temsilin bir örneği ise Clarisse’in ince, süt beyazı yüzlü ve beyaz elbiseli bir şekilde betimlenmesidir (Bradbury, 2022:25). Montag, Clarisse ile geçirdiği zaman boyunca genç kıza benzemeye başlar.

“‘Gülüşün eskisinden çok daha hoş.’

   ‘Öyle mi?’

              ‘Çok daha rahat.’” (Bradbury, 2022:49).

Bu alıntıda, Montag’ın gülüşü sistemin dayattığı teknolojiler ile oluşmuş bir  gülüş değil doğal çevreyi fark etme ile gelen gülüştür. Clarisse, Montag’ı Bradbury’nin kurguladığı ütopyaya benzemeye davet eder. Ray Bradbury, okuyucuları uyarmak amacıyla kurguyu Clarisse’in ölmesi ile sarsar. Böylelikle yazarın Clarisse ile temsil ettiği geleceğin de öldüğü anlaşılır. “Araba çarptı. Dört gün önce. Emin değilim. Ama sanırım öldü.” (Bradbury, 2022:68) alıntısı ile insanlar teknolojiye ve sisteme bağlı kalmaya devam ederlerse Clarisse gibi ütopyaları da yok olma tehlikesindedir mesajı verilmiştir. Tüm bu risklere rağmen Montag en sonunda geleceği için Clarisse’nin ona gösterdiği yoldan yürümeye karar verir. Bu anda geriye dönüş yaşayan Montag: “Bir keresinde, çok eskiden Clarisse burada, Montag’ın şimdi yürüdüğü yerde yürümüştü.” (Bradbury, 2022:172)  alıntısından hareketle geleceği temsil eden Clarisse’in yürümüş olduğu ütopyaya giden yoldan Montag’ın geçtiği okuyucuya aktarılmaktadır.

 

            Montag, eserde Clarisse’in kendisine tanıtmış olduğu ütopyayı bulmak için Faber karakteri ile etkileşime geçmiştir. Faber ile tanışmaları sırasında karakterin kitap sakladığı ve konuşmalarının şiir gibi olmasını fark etse de konuşmasına devam etmiştir. Kitapları sansürleyen devletin bir çalışanı olmasına rağmen Faber’ı tutuklamaması ile Montag’ın bir gelişme süreci yaşayacağı belirtilmiştir. Yaşlı bir İngilizce profesörü olan Faber’ın ülkenin teknoloji baskısına geçiş sürecine tanıklık ettiği “Ben gidişatı çok önceden gördüm. Bir şey demedim.” (Bradbury, 2022:104) alıntısından anlaşılır. Karakterin gidişat karşısında harekete geçmemesinin sebebi ise sonunun Clarisse gibi olacağını bilmesidir. Yaşlı olması ve Clarisse  ile benzer özelliklere sahip olması nedeniyle eserde geçmiş zaman olarak temsil edilir. Faber, Clarisse gibi totaliter sistemin oyunlarının farkındadır. “Faber iki küçük kauçuk kulak tıkacını uzattı. ‘Metro jetlerini kullanırken kulakların için.’” (Bradbury, 2022: 107) ve“‘Çok küçük bir şey istedim hep, gerekirse yanına gidip avucumla örtebileceğim bir şey, sesimi bastıramayacak bir şey, çok büyük olmayan bir şey. Dolayısıyla, gördüğün gibi.’ Televizyonu açtı.” (Bradbury, 2022:159) alıntıları ile Faber’ın totaliter sistemin diğer insanlara dayattığı hipnozlardan korunduğu anlaşılmaktadır. Clarisse’den farklı olarak kendisini topluma açmamış ve eserde dışarıya çıkmayan bir karakter olarak betimlenmiştir. Bu sebeple Clarisse gibi sistem tarafından yok edilmemiş ve Montag’a yol bulmasında yardım edebilmiştir. Faber karakterinin kitapta geçiş nedeni Montag’ın sorgulamasında ilk basamak olmak ve Clarisse’nin ölümünden sonra Montag’a yol göstermek olmuştur. Temsil ettiği geçmiş ile okuyucuya, doğru yolu bulmak için geçmişin önemi anlatılmıştır.

           

            Ray Bradbury, distopya adı altında bir ütopya kurgulamıştır. Baş karakter olan Montag bu ütopyayla Clarisse McClellan yardımıyla tanışmıştır. Clarisse, yaşadığı toplumdan farklı olarak doğal nedenlerle mutlu olmayı başarabilen ve sistemin oyunlarının farkında olarak bundan uzak duran bir karakterdir. Bu nedenle kitap içerisinde hızla gelen arabaların çarpması ile hayatını kaybeder. Clarisse’in ölüm nedeni arabaların yavaş gitmesini yasaklayan totaliter sistemdir. Montag Clarisse ile tanıştığı ütopyaya ulaşmak için ise Faber karakterinin yardım alır. Faber karakteri yaşlı olarak nitelendirilen geçmiş zamanı temsil eden karakterdir. Böylelikle Montag, geleceği temsil eden Clarisse ile tanıştığı ütopyaya geçmişi temsil eden Faber karakterinin yol göstermesi ile ulaşmaya çalışır.



Kaynakça:

Bradbury, R. (çev.) Körpe, D. (2022). Fahrenheit 451, İthaki Yayınları. İstanbul.

bottom of page